Medikal Çeviri

Hepimizin bildiği gibi, uzmanlık veya en azından temel akademik bilgi birikimi ve beraberinde getirdiği, yetkin terminoloji hâkimiyetinin yüksek çeviri becerisiyle buluştuğu çeviri alanlarından birisi ve belki de en önemlisi medikal çeviridir.

Günümüzde medikal çeviri yapma hususunda istekli ve belli ölçüde tutkulu değerli meslektaşlarımızın, bu son derece önemli ve hayati öneme haiz çeviri alanında başarılı bir performans ortaya koyabilmeleri için sahip olmaları gereken birçok yetenek, zihinsel donanım ve vasıfları kazanmaları kazanmaya yönelik çaba sarf etmeleri can alıcı düzeyde anlam taşımaktadır.

Kusursuz şekilde doğru ve başarılı medikal çeviri yapılabilmesi için gerekli temel gereksinimleri dört temel başlık altında toplayabiliriz. Bir başka deyişle, medikal çeviri alanında arzu edilen yüksek başarı dört temel unsur üzerinde yükselmektedir. Bu dört temel unsuru, kaynak metinde kullanılmış olan dile ve metnin çevirisinin yapılacağı hedef dile, bilimsel makale yazabilecek düzeyde dilbilgisi ve kompozisyon bakımından yeterli beceri ve kavrayışa bilişsel anlamda sahip olmak, medikal bilimler hususunda temel akademik alan bilgisinin verildiği tıp, eczacılık, biyoloji ve hemşirelik bölümlerinde öğrenim görmüş olmak veya bu akademik bilgiyi gerekli akademik kaynaklara ulaşarak en mükemmel şekilde edinmek ve tabii ki en önemlisi gerekli akademik donanımının kaynak ve hedef dil arasındaki entegrasyonunu sağlayabilecek kusursuz ve yetkin çeviri becerisine sahip olmak şeklinde ifade edebiliriz.

Dilerseniz kusursuz ve başarılı medikal çeviri hizmetinin verilmesi için gerekli olduğunu düşündüğümüz bu dört temel unsuru ele alalım.

Öncelikle kesinlikle ve tartışma kabul etmeyecek bir kararlılıkla belirtmeliyiz ki içeriği ne olursa olsun çeviri, linguistik yani dilbilimi alanında verilen bir hizmettir. Dolayısıyla çevirisi yapılacak kaynak metnin yazıldığı dile gerek dilbilgisi gerekse kompozisyon yani anlatım becerileri bakımından son derece hâkim olunması, bir başka deyişle o dilde eser niteliğinde okunabilirliği yüksek bir metni yazma becerisine sahip olmak gerekir. Bu gereklilik kendisini özellikle yüksek prestijli tıp dergilerinde yer alan makalelerin çevirisinin yapılmasında göstermektedir. Gerek sözü edilen bilimsel içerikli makaleler gerekse farklı alanlardaki düşünceleri aktarmak üzere yazılmış metinlerde ortaya konulması istenen fikirlerin ve vurgulanması istenilen hususların en doğru şekilde anlaşılabilmesi ancak kaynak metinde kullanılan dile özgü beceriyle mümkün olacaktır.

Benzer şekilde ancak farklı yöndeki diğer bir anlatım becerisi ve dil hâkimiyeti gerekliliği ise metnin çevirisinin yapılmasının istendiği hedef dil için geçerlidir. Medikal çeviri bağlamında örnek verecek olursak kaynak metindeki düşüncenin kimi zaman bilimsel makalelerde olduğu gibi açıklayıcı anlatımla geniş kapsamlı ve özenli bir dille anlatılması gerekebilmektedir ve böylesi durumlara uygun kelime ve terimlerin seçilmesi anlatıma güç kazandıracaktır, buna karşılık epikriz ve hasta tetkik raporları gibi kimi medikal metinlerde ise aktarılması gerekli bilginin kusursuz doğrulukta ve yanlış anlaşılmaya asla imkân tanımayacak şekilde ve tüm açıklığıyla verilmesi için mümkün olan en güçlü ve olabildiğince kısa ifadelerin kullanılması gerekmektedir.

Gerek metnin yazılmış olduğu kaynak dil, gerekse çevirisinin yapılacağı hedef dile hem dilbilgisi hem de anlatım açısından en güçlü doğru ve etkili ifadelerin kullanılması, ancak bu dillerde ve çeviri alanında mümkün olduğunca çok sayıda ve geniş kapsamlı metinlerin okunması ve irdelenmesiyle mümkün olacaktır. Bu noktada, medikal çeviri alanında faaliyet gösterme konusunda istekli meslektaşlarımızın, çeviri yapmadıkları zaman dilimlerinde de kendilerini zihinsel hazırlık, kuvvetlendirme ve zenginleştirme amaçlı olarak medikal kaynakları araştırıp ulaşma ve okuyup analiz etmede göstereceğiniz çabanın can alıcı düzeyde önem taşıdığını vurgulamakta yarar görüyorum. Bilmenizi isterim ki sizleri medikal çeviri alanında daha başarılı ve uzun yıllara taşıyacak bu yönde göstereceğiniz tutkulu çabalar olacaktır. Bu ifademde tutku kelimesini tercih etmemin tesadüf olmadığına dikkatinizi çekmek isterim çünkü gerçekten de kusursuz ve başarılı medikal çeviri düzeyi ancak tutkulu ve sabırlı çalışmaların sonucunda ve yıllar içinde kazanılacaktır ama emin olunuz ki sizi çeviri mesleğindeki benzersiz mutluluk ve mesleki haz duygusu ile tanıştıracaktır.

Medikal çeviri alanında yüksek başarının elde edilmesinde gerekli olduğunu öngördüğümüz diğer bir unsur ise bu çeviri alanını diğer uzmanlık gerektiren alanlardan ayıran temel akademik alan bilgisinin kazanılması yönündeki adımlar olacaktır. Medikal çeviri alanında başarılı bir çalışmanın yapılabilmesi için tıp fakültesini bitirmeniz beklenmeyebilir ancak çevirisi yapılacak metni yazan kişinin büyük olasılıkla bir hekim olacağını hususunu dikkate aldığımızda yazılan metnin hatasız şekilde anlaşılabilmesi ve metni yazan değerli hekimle zihinsel olarak en doğru şekilde buluşulabilmesi için edinilerek okunması ve bir hekimin sahip olması gereken düzeyde bilinmesi kesinlikle gerekli belirli temel bilimler bulunmaktadır. Bu alanlar arasında genel biyoloji, insan anatomisi, insan biyolojisi, histoloji, patoloji, hematoloji, radyoloji, biyokimya, onkoloji ve genetik ilk akla gelen bilim dallarıdır. Bu bilim dallarında yeterli bilgiye sahip olunmadığında, çevirisi yapılması istenen metinde bulunması muhtemel anlatım bozuklukları ve yanlış anlamaların çeviriye yansıması ve özellikle hasta tetkik raporları ve epikriz gibi hasta sağlığını yakından ilgilendiren belgelerin çevirisi neticesinde hastanın sağlığını ciddi anlamda tehdit edebilecek hataları beraberinde getirmesi kaçınılmaz olacaktır. Böylesi durumlarda sorumluluk, anlatım bozukluğuna neden olmuş hekimin değil, medikal çeviri alanında performans ortaya koyma niyetini ortaya koyduğu için hekimle aynı düzeyde bilgiye sahip olması gereken medikal çevirmenin olacaktır. Saymış olduğumuz bilim dallarında kaynakların, özellikle tüm dünyada en yaygın bilim dalı olarak kabul edilen İngilizce dilinde de araştırılıp okunması, aynı zamanda bir medikal çevirmenin sahip olması gereken medikal terminolojiyi edinebilmesi bakımından da gerekli ve önemlidir.

Asla unutulmamalıdır ki bilgilere kolaylıkla ulaşmamızı sağlayan ve ismini sürekli andığımız açık internet kaynaklardaki yanlışlıkların farkına varmamız ve bu kaynaklardaki en doğru bilgilere ulaşmamız ancak bu bilim dallarında temel medikal akademik bilgiye ulaşabilmemizle mümkün olacaktır.

Medikal çeviri alanında başarı için gerekli gördüğümüz dört temel alandan sonuncusu ise kaynak metindeki medikal içeriğin, tüm ayrıntıları ve anlatım özellikleriyle eksiksiz olarak hedef dile entegrasyonunu sağlayabilecek kusursuz ve yetkin çeviri becerisine sahip olmaktır. Önceki satırlarımızda belirtmiş olduğumuz üç temel unsura sahip olunduğunda, çeviri becerisinin de kendiliğinden ortaya çıkacağını düşünenler olacaktır. Hatta bu gerçeğin farkında olmayan ve diğer alanlarda çeviri yaptığı halde, medikal metinlerde terimlerin Türkçesinin kullanılması gerektiğini ve medikal çevirinin halk düzeyine indirilmesini isteyenler de çıkabilecektir. Ancak, kesinlikle bilinmesi gereken ve bir kez daha ısrarla vurgulanması gerçek, çevirinin temel amacı medikal metnin başarılı kabul edilmesi için önem taşıyan bir önemli kriter, çeviri metnini değerlendirecek hedef kesimin, çeviri içeriğini kusursuz kesinlik ve doğrulukta algılayabilmesi ve verilmesi hedeflenen bilgiyi rahatlıkla kullanabilmesidir. Dolayısıyla, bir şeker ölçme aletinin evinde kullanacak yaşlı bir insana yönelik kullanma kılavuzunun elbette halk düzeyinde anlaşılabilir anlatıma sahip olması gereklidir. Diğer yandan bir hekimin hastasını farklı bir dalındaki uzmana yönlendirdiğini ifade eden bir metnin halk dilinde yazılmasını istemek, medikal çeviriden beklenen verim ve ciddiyetin farkında olmamanın işaretidir.

Kaynak metin ile hedef metin arasındaki uyum ve anlatım düzeyinin tam anlamıyla sağlanması için önemsediğimiz bu husus aslında bir bakıma kaynak ve hedef dili iyi bilmenin, çeviri becerisi gereken düzeyde olmadığında, anlatımın yeterli düzeyde olamayacağını da tüm açıklığıyla ortaya koymaktadır. Anlatım becerisinin yanı sıra son derece büyük önem taşıyan konuların başında,  dilbilgisinin ana unsurları olarak görülen zamanların uyum içinde doğru biçimde kullanımı gelmektedir. Özellikle, sıklıkla kullanılan pasif anlamda kullanılan eylemlerin; tıbbi makalelerdeki gibi uzun ifadelerle belirtilmesi gerekirken, hasta epikriz raporlarında olduğu gibi sadece pasif fiilin üçüncü haliyle kullanılması, anlatımı güçlendirmektedir. Bu konudaki tercihin doğru yapılmasının da çeviri becerisine güzel bir örnek teşkil edeceğini düşünüyorum.

Üst düzeyde çeviri becerisine örnek olarak verebileceğimiz bir başka durum ise, kaynak metinde olmadığı halde anlatımı veya verilmesi istenilen bilginin anlaşılırlığını güçlendiren kelime ve terimlerin kullanılmasıdır. Bu tür terimlerin kullanılabilmesi için gerekli becerilerimizi de ancak daha önce örneğini verdiğimiz gibi, medikal alanda yazılmış akademik kaynakların çeviri projelerinden kalan zaman dilimlerinde de araştırılıp irdelenmesiyle kazanabileceğimizi ifade etmek isterim.

Umuyor ve diliyorum ki medikal çeviriye on sekiz yılını vermiş ve bu tercihinden dolayı her zaman memnun olmuş bir meslektaşınız olarak bir medikal çevirmenin zihin ve duygu dünyasını sizlere yansıtabilmişimdir.

Ümit Yakup Dural

Yazar

İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü mezunudur. Medikal ve fen bilimleri alanında çeviri hizmeti vermektedir. Çevirmenliğin yanı sıra Türkçe ve İngilizce dillerinde Fen Bilgisi ve Biyoloji öğretmenliği yapmaktadır ve Ankara Mütercim Tercümanlar Derneğinde yöneticisidir.

© ÇeviriBlog adına Senem Kobya. Telif hakkı sahibinin izini olmadan yayınlanamaz, çoğaltılamaz ve basılamaz.

Pin It on Pinterest

Share This