Çeviri Kitabı İçin Notlar

  1. İHTİSASLAŞMANIN ÖNEMİ

Çeviri alanında belirli bir konuda ihtisaslaşmanın hayati bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum. İngilizcede eş anlamlı kelimelerin sayısı bir hayli fazla olup, ilgili alana göre bunların anlamları ciddi değişiklikler göstermektedir. Örneğin bir kelime, bir mühendislik çevirisinde farklı bir anlamda kullanılmakta iken, bir hukuk çevirisinde bambaşka bir anlama sahip olabilmektedir. Bu sebeple, örneğin ben, alanım olan hukuk çevirileri dışında çeviri yapmamaktayım. Bir hukuk çevirisinin, bir hukukçu tarafından çevrilmesinin, bir mühendislik çevirisinin ise bir mühendis tarafından çevrilmesinin en sağlıklısı olacağını düşünüyorum. Tabii her avukatın veya mühendisin, genellikle çeviri değil de kendi mesleğini yaptığı bir gerçektir. Bu sebeple, mühendis olmasa dahi, örneğin bir mühendislik çevirisi yapacak çevirmenin en az 5-6 yıl kendisini mühendislik çevirilerinde yetiştirmiş olması gerektiğini düşünüyorum.

  1. TAVSİYELERİM

Hukuk çevirileri yapmak isteyen arkadaşların, hukukçu olmasalar dahi, kendilerini bu alanda en az 5-6 yıl yetiştirdikten sonra profesyonel anlamda bu işi yapmaları gerektiğini düşünüyorum. Aynı husus, diğer çeviri alanları için de geçerlidir.

Çevrilmesi istenen metindeki bozuk ifadeler, bazı durumlarda çeviri kalitesini olumsuz etkileyebilmektedir. Bozuk ifadeler sebebiyle, orijinal metnin gerçekte ne demek isteğini anlamak bazen çok zor olmaktadır. Böyle durumlarda, çeviri bürosu üzerinden iş sahibi ile temasa geçilmesinin çeviri kalitesi açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çevirmenin aklına takılan soruları çeviri bürosu üzerinden iş sahibine sorarak açıklığa kavuşturması, gerek çevirmenin, gerek çeviri bürosunun, gerekse iş sahibinin lehine olacaktır.

Ayrıca, örneğin bir kurum ismini çevirirken, mutlaka o kurumun internet sitesine girilerek, kurum isminin kendi internet sitesinde kullanılan şekliyle çevrilmesinin en doğrusu olacağını düşünüyorum.

Diğer yandan, bazı hukuki terim ve kavramlar bizim hukukumuzda bulunmamakta, yabancı hukuk tarafından özel olarak düzenlenmektedir. Böyle durumlarda, o terim veya kavramın internetten mutlaka araştırılmasının ve parantez içerisinde veya “çevirmenin notu” şeklinde dipnot düşerek anlamının yazılmasının, gerekli açıklamanın yapılmasının çeviri kalitesi bakımından faydalı olacağı kanaatindeyim.

Kısacası, çeviri yaparken, arama motorlarının sık kullanılması gerektiğini düşünüyorum. Gerekirse kitap dahi almaktan kaçınılmamalıdır. Çünkü yaptığınız işin kalitesi, en büyük reklamınızdır.

Çeviriyi tamamladıktan sonra “proof-reading” ve “edit” yapılması da hayati bir öneme sahiptir. Çevirmen, çevirisini bitirdikten sonra onu baştan sona dikkatli bir şekilde okuyup gerekirse edit yapmadan kesinlikle göndermemelidir. Günümüzde birçok çeviri bürosunun, çevirmenden gelen metni olduğu gibi iş sahibine gönderdiği bilinen bir gerçektir. Hatta çoğu çeviri bürosu çalışanı, yabancı dil dahi bilmemekte ve çevirmenine güvenmektedir. Bu sebeple çevirmenin “nasıl olsa onlar düzeltir” diyerek “proof-reading” ve “edit” işini kesinlikle çeviri bürosuna bırakmaması gerekmektedir. İş sahibinden gelebilecek herhangi bir olumsuz geri bildirim en başta çevirmenin aleyhinedir.

Bazı İngilizce metinler, bire bir çevrildiğinde ortaya çok sevimsiz cümleler çıkabilmektedir. Bu gibi durumlarda kelimesi kelimesine çeviriden çok, metnin anlamını verecek şekilde çeviri yapılmasının en sağlıklısı olacağını düşünüyorum.

Çevirmen, mutlaka zihnini dinlendirmeli, yorgun bir zihinle çeviri yapmaya çalışmamalıdır. Çevirinin sağlığı ve kalitesi açısından bu çok önemlidir.

Bazı durumlarda, çeviri çok uzun olmasına karşın, iş sahibi tarafından çok kısa teslim süresi verilmektedir. Bu gibi durumlarda, çevirinin paylaştırılması sakıncalı olmasına rağmen, çeviri bürosunun başka bir seçeneği kalmamaktadır. Bu sebeple, iş sahibine paylaştırma konusunda bilgi verilmesinin, bunun sakıncalarının anlatılmasının ve işin paylaştırıldığı çevirmenlerin de aralarında bir sözlük oluşturarak, çeviriyi o sözlüğe bağlı kalarak yapmalarının ve daha sonra mutlaka üçüncü bir göz tarafından metnin tamamının kontrol edilmesinin doğru olacağını düşünüyorum.

Bir çevirmen, elindeki işi çeviri bürosunun bilgisi ve onayı olmadan kesinlikle ama kesinlikle başka çevirmenlerle paylaşmamalıdır. Çünkü iş, o çevirmenin uzmanlığı ve şahsı dikkate alınarak kendisine verilmiştir.

Diğer yandan, çevirmenin, çeviri bürosunun bilgisi ve onayı haricinde iş sahibi ile özellikle başka işler için doğrudan temas kurmasının da etik olmadığını düşünüyorum.

Her alan gibi çeviri alanı da hızlı bir değişim ve gelişim göstermektedir. Bu sebeple, sosyal medyadan ve ilgili forum sitelerinden gelişmeleri takip etmek çok önemlidir.

Texos

Yazar

Üniversite Eğitimini İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesinde tamamlamıştır. Yabancı firmalara İngilizce hukuki danışmanlık hizmetleri veren bir hukuk bürosunda 8 yıl çalışmıştır. Söz konusu hukuk bürosunda çalıştığı süre zarfında hukuk İngilizcesini geliştirmiştir ve 2008 yılından bu yana sadece İngilizce-Türkçe ve Türkçe-İngilizce hukuk çevirileri yapmaktadır.

© ÇeviriBlog adına Senem Kobya. Telif hakkı sahibinin izini olmadan yayınlanamaz, çoğaltılamaz ve basılamaz.

Pin It on Pinterest

Share This