Bir Çevirmenin Hikâyesi

2011 Endüstriyel Tasarım mezunu bir tasarımcıyım aslında ben ama hayatım boyunca neredeyse her zaman İngilizceden para kazandım, yurt dışında kaldığım zamanlarda kendimi daha çok evimde hissettim, okuldan mezun olduktan sonra çok kısa bir süre mesleğimi yapıp oradan film altyazı ve dublaj çeviri sektörüne atladım. 9.6 tasarım işimden ayrıldım ve artık resmi bir “home office” çevirmeni olarak hayatıma başladım. Önceleri çok tatlı ve rahat olan bu süreç, bende daha sonra sebepsiz yere vicdani bir rahatsızlık ve atıllık hissiyatı yaratmaya başladı. Ailem kesinle benim nasıl para kazandığımı anlamıyor, saygı duyup yorum yapmamalarına rağmen içten içe bana acıyorlardı.

Deli gibi çalışıyordum, bir süre sonra yavaş yavaş uyku düzenim geceden gündüze kaldı. Sabah ezanı bana yat borusu oldu. Daha sonra kronik bel ve sırt ağrılarım başladı. Kilitlenip kaldığım zamanlar resmen koltuğa devirip bırakıyorlardı beni. Neyse, daha fazla drama yapmayayım. Bu süreçlerden sonra çalıştığım şirkette terfi ettim ve supervisor olarak çalışmaya başladım. Bu sefer de çeviri saatlerimin yanına, stres dolu deadline’lar, insanlarla uğraşmalar, çevirmenlerin beni delirtmeleri eklendi. Artık ailem hem ne idüğü belirsiz bir iş yapıp hem de nasıl bu kadar stresli olduğumu çözmeye çalışıyorlardı.

En sonunda ne mi oldu? Bir tasarım ofisinde işe başladım, çevirmenlik görevimi part-time sürdürme moduna geri döndüm. 3 yıl önceki konumumdayım ve ailemdeki herkes, annemlerin arkadaşları bile “iş bulduğum” için beni tebrik ediyor haftalardır. Sanki uzun işsizlik dönemimim sona ermiş gibi mutlular. SSK başladığı için anneannem neredeyse havalara uçacak. Ben mi? Bilemiyorum. Yine yoruluyorum, hatta daha çok yoruluyorum ama en azından artık adam yerine konduğumu hissediyorum. Belki paranoya, belki kendi kendime gocunma ama benim de hikâyem bu.

Setenay Çağatay

Yazar

İzmir Ekonomi Üniversitesi Endüstriyel Tasarım bölümünden mezun olmuştur ve çevirmenlik yapmaktadır.

© ÇeviriBlog adına Senem Kobya. Telif hakkı sahibinin izini olmadan yayınlanamaz, çoğaltılamaz ve basılamaz.

Pin It on Pinterest

Share This